Öz Değer Nasıl Artırılır?
Bir zamanlar, kendisini değersiz hisseden bir adam vardı. Adı Serkan’dı. Çalışma hayatında büyük hayaller kurmuştu, ancak her geçen gün daha çok yoruluyor, daha çok eksik hissediyordu. Kariyerinde başarılar elde etmişti, ama bir türlü içindeki boşluğu dolduramıyordu. Evet, dışarıdan bakıldığında her şey yolunda görünüyordu ama bir şey eksikti… Kendisini hiç yeterli hissetmiyordu. Peki, öz değer nasıl artar? Serkan, bu sorunun cevabını bulmaya kararlıydı. Hikayesi de burada başlıyordu.
Serkan’ın yolculuğu, bir sabah işe giderken karşılaştığı tanıdık bir isimle başladı. O kişi, Zeynep’ti. Zeynep, Serkan’ın eski bir arkadaşıydı, ama zaman içinde hayatları farklı yollara sapmıştı. Zeynep, Serkan’a biraz farklı bir şekilde yaklaşıyordu. Her şeyden önce, Zeynep’in hayatı, insanlara değer verme ve onları anlamaya dayalıydı. Ama Serkan, Zeynep’in bakış açısını ne kadar kabullenebilirdi? Çünkü Serkan’ın hayatında her şey bir çözüm peşindeydi, her şey somut ve net olmalıydı. O, duygusal değil, analitik bir şekilde düşünmeyi tercih ediyordu.
Serkan’ın Stratejik Yaklaşımı
Serkan, bir sabah kahvesini yudumlarken, Zeynep’le yeniden konuşmak için bir fırsat yaratmaya karar verdi. Onun hayatındaki bu “değer” meselesini anlayabilmesi için belki de bir çözüm önerisi gerekiyordu.
“Öz değerimi artırmanın bir yolu olmalı,” diye düşündü. “Daha fazla iş yapmak, daha fazla kazanmak… Belki de daha fazla başarı getirebilir.”
Serkan, çözüm odaklı bir insan olarak, kendisini her zaman başarı ve üretkenlik ile tanımlamıştı. “Daha çok çalış, daha çok kazan,” mottosuyla yıllardır hayatta kalmıştı. Ama içindeki eksiklik hep vardı. Zeynep’in, “Öz değer, başarıdan çok içsel bir yolculuktur,” dediğini hatırladı. Zeynep’in söyledikleri onun kafasında yankılandı.
Serkan, çözüm arayışında, daha fazla veriye ulaşmaya, daha fazla analiz yapmaya başladı. Birkaç kitap okudu, öz değer üzerine araştırmalar yaptı. Ama Zeynep’in bakış açısını göz ardı ettiğinde, bir eksiklik hissetti. Çözüm bulmuştu ama bu çözüm onu tatmin etmiyordu. Bir şey daha gerekiyordu.
Zeynep’in Empatik Yaklaşımı
Zeynep, Serkan’dan farklıydı. Onun hayatı daha çok insanlara, duygulara ve bağlara dayanıyordu. Zeynep, çocukluğunda hep “sana değer veriyorum” diye büyütülmüş ve sevgiyle yoğrulmuştu. Onun için öz değer, bir başkasının gözlerinde görünmek değil, içsel bir kabuldu. O, başkalarının ne dediğinden çok, kendi iç sesini dinlemeyi öğrenmişti.
Bir gün, Zeynep, Serkan’a şöyle dedi: “Senin en büyük değerini dışarıdan alman gerekmiyor. Kendini kabul etmek, her hatanda seni affetmek, güçlü olmak değil, zayıf olduğunda bile sevdiğin birine güvenmek, işte bu seni değerli yapar.”
Zeynep’in bu cümleleri, Serkan’ın zihninde bir ışık yaktı. “Bunu daha önce hiç düşünmemiştim,” diye düşündü Serkan. Çünkü onun için başarı, başkalarının takdiriydi, ama Zeynep’in söylediği, içeriden gelen bir huzurdu.
Öz Değerin Yeniden İnşası
Serkan, Zeynep’in söylediği gibi, sadece dışsal başarıya odaklanmak yerine, kendi içsel dünyasında değişim yapmaya karar verdi. Kendine vakit ayırmaya başladı. Duygusal açıdan daha açık olmaya, başkalarına da değer verdiği kadar kendisine değer vermeyi öğrenmeye çalıştı. Zeynep’in önerdiği gibi, bir sabah kendisine şöyle dedi: “Serkan, hatalarına rağmen seni seviyorum. Yeterince iyi birisin.”
Bir hafta sonra, Serkan bir iş görüşmesine gitti. Eskiden o görüşmelere, her kelimesine dikkat ederek, mükemmel bir performans sergilemeye çalışırdı. Ama bu sefer farklıydı. Kendisini olduğu gibi kabul ediyordu. Görüşme sonunda, patronu ona, “Sana güveniyoruz, seni takımıma almak istiyorum,” dediğinde, Serkan bir an için şaşırdı. Çünkü bu kez, başarıları sadece işin sonucu değildi, bunun ardında kendi içsel onayı ve kabulü de vardı.
Zeynep’in Öğrettiği
Zeynep, Serkan’a sadece dışsal başarıların değil, aynı zamanda içsel huzurun da öz değer için önemli olduğunu öğretmişti. Serkan, artık sadece daha fazla çalışmak, daha fazla başarmak değil, aynı zamanda kendisini olduğu gibi kabul etmek gerektiğini anlamıştı.
İçsel değerini yeniden keşfeden Serkan, kendi hatalarına, zaaflarına, güçlü yanlarına ve başarısızlıklarına rağmen kendini sevmeyi öğrendi.
Kapanış: Siz Öz Değerinizi Nasıl Artırıyorsunuz?
Serkan’ın hikayesini okurken, belki siz de öz değerinizle ilgili bir şeyler fark ettiniz. Kendinizi daha çok takdir etmeye ne zaman başladınız? Başkalarının onayına mı daha çok ihtiyacınız var, yoksa içsel onayın mı sizi daha fazla besliyor?
Öz değer, bazen çözüm arayarak, bazen de duygusal anlamda farkındalık kazanarak artar. Peki, siz öz değerinizi nasıl artırıyorsunuz? Yorumlarda düşüncelerinizi paylaşın, hep birlikte bu yolculukta bir adım daha ilerleyelim.