Aşık Erkek Nasıl Bakar? Felsefi Bir Bakış Açısıyla İnceleme Aşk, insanlık tarihi boyunca hem bireysel hem de toplumsal bir olgu olarak sayısız filozof tarafından incelenmiştir. Platon’un “Symposium”undan, Kant’ın “Aşk ve İrade” üzerine düşüncelerine kadar, aşk her zaman bir arzu, bir bağ kurma çabası ya da bir “başka”ya duyulan ihtiyaç olarak tanımlanmıştır. Peki, aşık bir erkek nasıl bakar? Bu soruya hem felsefi hem de derin düşünsel bir bakış açısıyla yaklaşmak, aşkın çok katmanlı yapısını anlamamıza yardımcı olabilir. Aşık bir erkek, diğer insanlara, hayata ve özellikle de sevdiğine bakarken, her şeyin ötesinde, aşkın saf haline doğru bir yolculuğa çıkar. Bu bakış, yalnızca…
Yorum BırakKategori: Makaleler
Aşk-ı Memnu’daki Beşir Kaç Yaşında? Eğitim Perspektifinden Derinlemesine Bir İnceleme Öğrenme, hayatın her anında var olan bir süreçtir. Eğitim, yalnızca sınıf ortamında verilen bilgilerle sınırlı değildir; aynı zamanda hayatın içinde şekillenen, sürekli gelişen bir süreçtir. Pedagojik bir bakış açısıyla bakıldığında, öğrenme her bireyi, çevresini ve toplumunu dönüştüren, her bir izlenim ve deneyimi derinlemesine anlamaya yönelik bir yolculuktur. İster bir okul sıralarında, ister bir edebiyat eserinde, isterse de bir televizyon dizisinde olsun, insanın öğrenme deneyimleri, sadece bilgi edinmekle kalmaz, aynı zamanda bu bilgileri hayatına entegre etme biçimini de şekillendirir. Aşk-ı Memnu, Türkiye’nin en önemli edebiyat uyarlamalarından biridir ve bu dizi, karakterlerinin…
Yorum Bırak4 Kanat Ne Anlatıyor? Antropolojik Bir Bakış Kültürlerin Çeşitliliğini Merak Eden Bir Antropoloğun Bakışı Dünyanın farklı köylerinden, kasabalarından, şehirlerinden ve kıtalarından gelen kültürel semboller, insanın toplumsal yaşamını, değerlerini ve kimliklerini şekillendiren temel öğelerdir. Her bir sembol, farklı bir hikaye anlatır ve bu hikayeler bazen bir ritüel, bazen bir topluluk yapısı, bazen de kişisel bir kimlik duygusuyla ilgilidir. Bir antropolog olarak, kültürel anlamları ve sembolizmi çözmek, bize insan deneyiminin derinliklerine inme fırsatı sunar. Peki, “4 kanat” sembolü, hangi kültürel bağlamlarda ne anlam taşır? Bu yazıda, “4 kanat” kavramını ritüeller, semboller, topluluk yapıları ve kimlikler açısından ele alacağız ve sizleri farklı kültürel…
Yorum BırakTamamlayıcı Sağlık Sigortası Eczanede Geçer mi? Geleceğe Dair Vizyoner Bir Bakış Merhaba sevgili okur 🌿 Bugün sağlık sistemimizin geleceğiyle ilgili hepimizi ilgilendiren bir konuyu konuşacağız: Tamamlayıcı sağlık sigortası eczanede geçer mi? Bu soru, sadece bugünün sağlık harcamalarını değil, gelecekte sağlık hizmetlerine nasıl erişeceğimizi, hatta toplumun sağlık bilincini bile yakından etkileyebilir. Farklı bakış açılarını keşfetmeyi seven biri olarak, bu yazıda hem stratejik-analitik tahminlere hem de insani-toplumsal yansımalarına birlikte göz atacağız. Belki de bu yazının sonunda, sen de benim gibi “Sağlık sigortası kavramı önümüzdeki 10 yılda tamamen değişecek” diye düşüneceksin. Tamamlayıcı Sağlık Sigortasının Bugünkü Durumu Öncelikle kısa bir çerçeve çizelim: Tamamlayıcı sağlık…
Yorum BırakGürzler Kaç Kilo? Bir Antropoloğun Bakışıyla Gücün Ağırlığı Bir antropolog olarak her kültürün kendine özgü bir “güç” tanımı olduğuna inanırım. Kimileri için güç bir kelamın ağırlığında gizlidir, kimileri içinse demirin soğuk dokusunda. Bu yüzden, “Gürzler kaç kilo?” sorusu yalnızca fiziksel bir ağırlığı değil, aynı zamanda insan kültürlerinin güçle kurduğu sembolik ilişkiyi de sorgulatan antropolojik bir merakın ürünüdür. Bu yazıda, gürzlerin ağırlığını sadece metalin değil, kültürlerin ve kimliklerin taşıdığı anlamlarla tartacağız. Gürzün Ağırlığı: Metalin Ötesinde Bir Sembol Tarih boyunca gürz, bir savaş aleti olmanın ötesinde bir statü göstergesi, bir ritüel nesnesi ve bir kimlik sembolü olarak karşımıza çıkmıştır. Osmanlı’da padişahların yanında…
Yorum BırakZamanın Ekonomisi: En Yaşlı Gezegen ve Kaynakların Sonsuz Olmadığı Bir Evren Bir ekonomist olarak sık sık şu soruyu kendime sorarım: “Kaynaklarımız sınırlıysa, seçimlerimiz ne kadar özgürdür?” Evrenin kendisi bile, bu soruya sonsuz sessizliğiyle yanıt verir. Milyarlarca yıl önce doğan yıldızlar ve gezegenler, tıpkı ekonomilerin döngüleri gibi büyür, dengelenir ve sonunda dönüşür. Bu yazıda “En yaşlı gezegen hangisi?” sorusunu sadece astronomik bir merakla değil, ekonomik bir mercekle inceleyeceğiz. Çünkü evrenin tarihini anlamak, aslında ekonomik davranışlarımızın kökenine dair ipuçları taşır. En Yaşlı Gezegen: PSR B1620-26 b’nin Hikayesi Kozmik Zamanın Ekonomisi Bilim insanlarına göre, bilinen en yaşlı gezegenlerden biri PSR B1620-26 b adını…
Yorum BırakKapının İpini Çekmek Ne Demek? Anlamın Peşinde Kapı Kapı Dolaşmak Farklı açılardan bakmayı seviyorum çünkü dil, tek bir tanımın dar kalıplarına sığmayacak kadar canlı. “Kapının ipini çekmek” ifadesi de öyle—kimi zaman bir gayreti, kimi zaman bir yorgunluğu anlatıyor. Burada cinsiyete dayalı genellemeler yapmadan iki düşünme biçimini yan yana koyacağım: veri/kanıt odaklı okuma ile bağlam/empati odaklı okuma. Bakalım aynı deyim, iki farklı mercekten ne söylüyor? Temel Tanım: Deyimin Göbeği Nerede? Güvenilir sözlükler “kapının ipini çekmek” ve onun yaygın varyantları “kırk/seksen kapının ipini çekmek” için şu anlama işaret eder: içinde bulunduğu sorunu çözmek için kapı kapı dolaşmak, pek çok yere uğramak. Yani…
Yorum BırakKanalizasyon Eğiminde Doğru Oran Nedir? Toplumsal Cinsiyet, Çeşitlilik ve Sosyal Adaletle Yeniden Düşünmek Şehirlerin görünmeyen damarları olan kanalizasyon hatları, sadece suyun akışını değil, toplumun yaşam kalitesini ve adalet duygusunu da şekillendirir. “Kanalizasyon eğimi ne olmalı?” sorusu ilk bakışta teknik gibi görünse de aslında çok daha derin bir anlam taşır. Çünkü eğim sadece boruların içindeki suyun akışını değil, sosyal yapımızdaki eşitsizliklerin de nasıl yönlendirileceğini bize anlatır. Gelin bu konuyu teknik detayların ötesine taşıyıp, toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve sosyal adalet perspektiflerinden birlikte değerlendirelim. Kanalizasyon Eğimine İnsan Merkezli Bir Yaklaşım Kanalizasyon eğimi, atık suların yer çekimiyle sorunsuz bir şekilde akabilmesi için boruların yatay…
Yorum BırakTambur Kim İcat Etti? Felsefi Bir İnceleme “Bir enstrümanın icadı, yalnızca bir sesin keşfi değil, aynı zamanda insan ruhunun derinliklerinden gelen bir anlamın dışa vurumudur. Tamburun kim tarafından icat edildiği sorusu, yalnızca bir teknik keşif değil, aynı zamanda insanın varlıkla ve onun ötesindeki anlamlarla ilişkisini sorgulayan bir sorudur.” Bir filozof olarak bakıldığında, bir müzik aletinin icadı, doğrudan insanlığın epistemolojik, etik ve ontolojik sorularla nasıl yüzleştiğiyle ilgilidir. Bu yazıda, tamburun icadı üzerine sorular sorarak, sadece bir enstrümanın ötesine geçmeye çalışacağız. Tambur kim icat etti? Bu sorunun cevabı, insanlığın varlık ve anlam arayışındaki derinliklere inmeyi gerektirir. Bu yazıyı okurken, sadece bir müzik…
Yorum BırakSamsak Doveci Kim Söylüyor? Bir Eğitimci Perspektifinden Öğrenme Süreçlerine Dair Derinlemesine Bir İnceleme Öğrenmek, bir insanın yaşamını dönüştüren en güçlü deneyimlerden biridir. Bu süreç, yalnızca bilgi edinmekle sınırlı kalmaz; aynı zamanda kişinin dünyaya bakış açısını, değerlerini, davranışlarını ve toplumsal ilişkilerini de şekillendirir. Bir eğitimci olarak, her gün öğrencilerime sadece bir konuyu öğretmeye çalışmakla kalmıyorum; aynı zamanda onların hayata dair anlayışlarını, eleştirel düşünme becerilerini ve empati yeteneklerini geliştirmeye çalışıyorum. Peki ya biz, kendimizi öğrenme sürecine nasıl dâhil ediyoruz? Samsak Doveci gibi bir deyim, bu bağlamda öğrenmenin, anlamın ve kültürel kodların nasıl evrildiğini sorgulayan bir başlangıç noktası olabilir. Samsak Doveci kim söylüyor?…
Yorum Bırak